27 Eylül 2017 Çarşamba

ARTIK DAHA İDDİALI

Gruptaki ilk maçında deplasmanda Porto'yu yenen Beşiktaş,bu galibiyeti daha anlamlı kılmak için Alman ekibi Leipzig'i evinde yenmek zorundaydı ve Beşiktaş bunu biliyordu.Maça hızlı,baskılı ve istekli başlayan ekibimiz henüz 11.dakikada golcü kanat oyuncusu Babel ile öne geçti.Golden sonra oyunun kontrolü bazen bizde bazen de rakip takımdaydı.Kontrolün rakipte olduğu anlarda Beşiktaş takım halinde iyi kapandı.Hatta Quaresma bile geriye gelip defansa yardım etti.Bu dakikalarda Leipzig sadece uzaktan şut fırsatları buldu ve bunların çoğu da etkisiz şutlar oldu.15.dakikada sarı kart gören Keita,önce Atiba'ya sonra da Talisca'ya kartlık müdahaleler yaptı fakat hakem bunları görmezden geldi.İlk yarının sonlarına doğru Q7'nin şık çalımı ve iyi ortasını Talisca golle değerlendirince ilk yarı tadından yenmeyecek derecede güzel sonuçlandı bizim adımıza.İkinci yarı ise çok daha zor geçti temsilcimiz adına.Alman ekibinin baskısını kıramayınca Beşiktaş atağa çıkma konusunda çok zorlandı.Leipzig atak üstüne atak yapınca ilk yarıda bulamadığı net pozisyonları ikinci yarıda buldu.Fakat bazen Fabri bazen de direkler topun ağlarla buluşmasına izin vermediler.Beşiktaş'ın oyundan iyice düştüğü dakikalarda Tolgay yardıma yetişti.Pasör özelliği iyi olan Tolgay yaptığı kısa paslarla ve oyunun yönünü değiştirmeleriyle takımına nefes aldırdı.Bu dakikalardan sonra sonra topu ileriye taşıyabilen Beşiktaş zamanı kontrolüne alabildi.Hatta iki tane gol bile bulabilirdi.Birinde Babel sağ kanattaki bomboş Quaresma'yı göremedi diğerinde ise çılgın deparı sonrası Tosic sağ ayağıyla topa istediği gibi vuramadı.Kalan sürelerde de gol olmayınca ekibimiz karşılaşmayı kazanarak 3 puanı hanesine yazdırdı ve güçlü bir takım olduğunu bir kez daha gösterdi.Leipzig gerçekten çok iyi bir takım.Zaten kötü olsalar geçen sene ilk kez mücadele ettikleri Almanya 1.Liginde şampiyonluk yarışına giremezlerdi.Gençlik desen var,fizik gücü desen var,teknik,taktik desen o da var.Yani yok yok Alman ekibinde.Beşiktaş gruptaki son maçını deplasmanda Leipzig ile oynayacak.Umarım bu maça kadar Beşiktaş gruptan çıkmayı garantilemiş olur.Aksi halde eğer Beşiktaş'ın puan ya da puanlara ihtiyacı olursa çok zor bir deplasman olacağını şimdiden söylemek yanlış olmaz.
Dipnot:Yaptığı yüksek sesli tezahüratlar ile rakip oyuncu Timo Werner'in daha fazla dayanamayıp oyundan çıkmasına sebep olan Beşiktaş taraftarını ayrıca tebrik ederim. 

24 Eylül 2017 Pazar

GERGİN GECE

Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan derbiler genel anlamda gerginliğiyle,hakem hatalarıyla değilde daha çok futbolla,golleriyle,pozisyonlarıyla konuşulurdu.Fakat iki senedir durum ne yazık ki böyle değil.Fenerbahçe derbiye evinde oynamanın vermiş olduğu avantajla baskılı başladı.ilk pozisyonda Hasan Ali'nin yanlış tercihi yüzünden golü bulamadı.Baskıyı sürdürmeyi devam eden ev sahibi ekip doğru bir penaltı kararı ile öne geçti.İlk yarıda kayda değer pozisyon olmaz diye düşündüğüm sırada Quaresma rakibi Valbuena'ya tekme attı.Evet evet bildiğiniz tekme.Fakat hakem sarı ile geçiştirdi.2 dakika sonra hak yerini buldu ve başka bir pozisyonda yaptığı faul gerekçesiyle oyundan atıldı.Beşiktaş yönetiminin Quaresma'ya bol tesir edebilecek ceza vermesi şart.Aksi halde böyle sorumsuzluklarla takımını yakmaya devam eder.Yine ilk yarı bitti derken orta alanda topu kapıp araya oynayan ve Cenki savunma arkasına kaçıran Beşiktaş,Neto'nun Cenk'e yaptığı müdahale gerekçesiyle doğru bir faul ve son adam olduğu için doğru bir kırmızı kartla oyun sayısal anlamda eşitledi.İkinci yarıda ise oyunun hakimi Beşiktaş oldu.Oyunu sürekli rakip sahaya yıktı,pozisyon aradı.Cenk'in kafa vuruşunda gole çok yaklaşsalar da Kameni harika uzanarak gole izin vermedi.Fenerbahçe ikinci yarıya Topal-Ekici değişikliği ile başlayınca zaten oyunu kendi sahasnda kabul edeceği belliydi.İkinci yarı stopere geçen Josef ve diğer stoper Neustadter takımları adına gerçekten çok temiz bir maç çıkardılar.Gelelim hakem Ali Palabıyık'a.İkinci yarıda verdiği ve vermediği kararla maçın sonucuna direkt etkide bulundu.İkici yarının başlarında Hasan Ali Talisca'yı çekerek durdurmaya çalıştı,hakem Palabıyık avantaj dedi,evet doğru karardı fakat oyun durduğu anda Hasan Ali'ye sarı kart vermesi gerekirdi.Aynı Hasan Ali ceza sahası içerisinde Cenk'in ayağına arkadan bastı ama hakem bunu da görmedi.Normal şartlar altında hem penaltı düdüğünün çalması hem de Hasan Ali'nin ikinci sarıdan atılması gerekirdi.Birde ofsayt gerekçesiyle Negredo'nun verilmeyen golü var.Yardımcı hakem önündeki pozisyonu göremeyince Beşiktaş bir golden oldu.Şenol hocanın atılması doğru karar.Böyle tecrübeye sahip bir hocanın daha sakin olması gerekir.Ama hocanın çıldırdığı pozisyona bakarsak haklı olduğunu aşikar.Pepe'nin Valbuena'ya müdahalesi olmamasına rağmen Fenerbahçe lehine çalan faul düdüğü..Tabii Medel'İde unutmamak lazım.Onun'da Alper'e yaptığı faulde ikinci sarıdan atılması gerekirdi.Fakat hakem o kadar kötüydü ki bu pozisyonların hiç birinde doğru değerlendirmeyi yapamadı.Maçın son dakikalarında Fenerbahçe lehine çalınan penaltı kararı da,Atiba'nın ikinci sarıdan atılması da,İsmail'in direkt kırmızı kartı'da doğru verilen kararlar arasındaydı.Maç sonunda Mahmut Uslu'nun açıklamaları ise son derece yanlıştı.Büyük takımlarımızın yöneticilerinin daha sakin ve ortamı yumuşatıcı açıklamlar yapmak yerine böyle yanlış açıklamaları sadece ortamı daha çok germeye ve daha çok nefrete neden oluyor.Umarım bunu anlarlar.

19 Eylül 2017 Salı

TECRÜBE KAZANDI

Avrupa kupaları mesaisinden çıkan iki takımımızın karşılaştığı maçta ev sahibi Beşiktaş çok pozisyona giremese de tecrübesiyle maçı zorlanmadan kazanmasını bildi.Beşiktaş sezon başındaki ilk üç maçına göre hem takım halinde daha iyi oynuyor hem de fizik kalitesini daha üst seviyeye çıkarmış durumda.Hal böyle olunca ve bu duruma Caner'in,Babel'in,Q7'nin,Talisca'nın,Cenk'in de arzulu ve iyi oyunları da eklenince doğal olarak Beşiktaş mücadeleyi kazanan taraf oldu.Savunmada Tosic'in yokluğunda Medel,orta saha da Oğuzhan'ın yokluğunda Tolgay görev aldı ve her ikisi de iyi bir maç çıkardı.Boyunun stoper mevikiinde dezavantaj oluşturuyor olmasına rağmen Medel hem iyi oynadı hem de çıktığı hava toplarının çoğunu aldı.Zaten Konyaspor fazla tehlike yaratamadı rakip kalede,genelde uzaktan cılız şutlarla kaleyi yokladılar ve skoru bulamadılar.Beşiktaş henüz 10.dakikada golü bulunca hepimiz daha fazla pozisyon ve gol bulacağını sandık ama böyle olmadı.Quaresma,Babel ve Caner ile kanatlarını iyice etkin kullanan Beşiktaş Caner'in güzel ortasında Cenk'in de iyi vuruşuyla eşitliği bozdu.Quaresma ise dün çok harika oynadı.Rakiplerini adeta darmaduman etti,sadece attığı şık gol için söylemiyorum bunu.Eğer bir kaç pozisyonda çalımlarından sonra arkadaşlarını görüp pas verse bir gol ve en az bir asistle tamamlardı mücadeleyi.Bu arada Ricardo Quaresma Beşiktaş formasıyla ligde bir yıl aradan sonra akan oyunda golü dün akşam buldu.Geçen sene ligde iki penaltı golü,Avrupa kupalarında ise iki penaltı ve bir serbest vuruştan golleri vardı.Eğer Q7 dün akşam ki gibi aç olup ya atacağım ya da attıracağım modunda olursa rakipleri için daha büyük tehdit unsuru olacaktır.Karşılaşmanın son 10-15 dakikasında Beşiktaş bireysel oynamasaydı oyundan kopmuş Konyaspor karşısında farkı artırabilirdi.Fakat Konya'da kaptan Ali Çamdalı ve sakatlığı bulunan Traore sahada olabilselerdi Beşiktaş adına maç böyle kolay geçmezdi çünkü Ağustos'un başında yine Beşiktaş'a ne kadar tehlikeli bir takım olduklarını süper kupayı kazanarak göstermişlerdi.

18 Eylül 2017 Pazartesi

DEĞİŞİKLİKLER GECİKİNCE

İki iyi takımın mücadelesi oldukça keyifli başladı.Olcay Trabzonspor adına,Visca'da Başakşehir adına pozisyonlara girip yararlanamadılar.Dakikalar 15'i gösterdiğinde savunmanın bir anlık hatasından faydalanan Burak kaleci Volkan'ı geçip yerde kalınca hakem penaltıyı verdi.Bence karar doğruydu çünkü kaleciyi geçmiş bir oyuncuya en ufak bir müdahele bile penaltıyı gerektirir.Pozisyonda aynen bu şekilde oldu zaten.Penaltıyı gole çeviren Trabzonspor golden sonra oyunun kontrolünü rakibine kaptırdı ve 35.dakikada Başakşehir penaltıdan Emre'nin golüyle beraberliği sağladı.Bu penaltıda doğru karardı.İkinci yarının ilk pozisyonunda Burak rakibinden çok şık sıyrıldı ve temiz bir vuruşla golü buldu.Ancak golden sonra yine oyun kontrolü Başakşehire geçti.Trabzonspor'un ikinci yarıda gol dışında tek pozisyonu vardı o da Abdülkadir'in pasında Yusuf'un vuruşunun üst direkte patlaması idi.Bunun dışında sürekli baskı yapan,golü kovalayan ve ataklarla rakip kaleye giden takım ev sahibi Başakşehir oldu ve en sonunda Mevlüt ile beraberliği yakaladı.Fakat Ersun hoca değişiklikler için gerçekten çok geç kaldı.Eğer 86.dakikada yapılan değişikler golü yemeden önce yapılsaydı oyunu kesinlikle daha iyi tutabilirlerdi.Sosa transfer edildiğinde kendimce Sosa'ya Oğuzhan gibi bir yardımcı lazım demiştim.Çünkü Beşiktaş'taki ilk sezonunda arkasında Atiba-Veli ikilisi vardı ve Sosa ikinci sezonundaki gibi ön plana çıkmıyordu.Ama Şenol hocayla birlikte arkasında Atiba-Oğuzhan ikilisi olunca Sosa'da her anlamda rahatladı.Fakat Trabzonspor kendi içinde Oğuzhan'ı bulamayınca Sosa'yı Oğuzhan yaptı çünkü büyük umutlarla transfer edilen Kucka hala form tutabilmiş değil ve gerçekten kötü oynayıp gereksiz yerlerde top kayıpları yapıyor.He Sosa 8 numara mekiisinde kötü mü oynadı derseniz cevabım hayır olur fakat Sosa'ya ön tarafta ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.Stoper mevkiinde de Durica ve Hubocan ikilisi oturunca Trabzonspor daha iyi hale gelecektir.Tabii Ersun hoca acilen orta saha dizilişini takıma oturtmak zorunda.Başakşehir ise yorgun olsa bile gayet iyi bir oyun sergiledi ve muhtemelen Adebayor oyundan çıkmasaydı maçı kazanaan taraf olacaklardı.

14 Eylül 2017 Perşembe

PORTOYA GÜNEŞ ÇARPTI


Bu seneki Şampiyonlar Ligi gruplarında en denk takımların olduğu grupta yer aldı Beşiktaş.Bu grupta güç dengeleri birbirine çok yakın ve her takım her takımı yenebilecek potansiyele sahip ve her takım birinci ya da sonuncu olabilir yani bu grubun ağası yok.Hal böyle olunca alınacak her puanın önemi çok büyük.Hele ki deplasmanlardan galibiyetle ayrılmak çok daha büyük bir nimet.Beşiktaş'ın tecrübeli teknik adamı Şenol Güneş bunun farkındaydı dün akşam çünkü defansif bir anlayışla değil aksine ligdeki futbol anlayışıyla ve ideal kadrosuyla maça başladı.İlk yarıda korkmadı,sinmedi,kendi sahasında beklemedi Beşiktaş.Topu ayağında tuttu,ataklar geliştirdi,ikili mücadelelerin çoğunu kazandı ve ilk yarıda oyunu yönlendiren takım oldu.13.dakikada Quaresma en iyi yaptığı işi yaptı,o güzel ortalarından açtı ve Beşiktaş'ın gizli forveti Talisca golü attı.Golden sonra daha fazla atak yapmaya çalışan Porto'nun bir topu direkten dönse de Porto o pozisyondan iki dakika sonra Tosic'in kendi kalesine attığı golle beraberliği buldu.Maçın genelinde Tosic iyi bir performans sergilese de bu seviyede daha dikkatli olması gerekir.Yalnız bu golde gözden kaçan bir detay var.Evet Tosic hatalı fakat korner kullanılırken ön direkte kimse yoktu yani eğer ön direkte birisi olsaydı gol olmayacaktı o pozisyon,çünkü hemen hemen aynı olay ikinci yarıda meydana geldi bu kez topa Porto'lu oyuncular vurdu ama Oğuzhan topu çizgiden çıkardı.28.dakikada Cenk topa çok güzel ve sert vurdu golü attı.Gerçi Casillas gibi bir kalecinin yememesi lazımdı ama olsun hep bizim takımlar çekmesin kalecilerden.İkinci yarıda Beşiktaş daha kontrollü oynadı Porto'yu bekledi.60.dakikada Brahimi'nin ara pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Tiquinho'nun vuruşunda kalecimiz Fabri gole izin vermedi.Zaten Porto baskılı oynasa da başka pozisyon bulamadı.65.dakikada Oğuzhanı oyundan alıp yerine Medel'i alan Şenol hoca rakibini orta sahada resmen kilitledi.Böyle olunca da zaman temsilcimizin lehine geçmeye başladı ve 86.dakikada Negredo ile güzel bir ikili oyuna giren Babel'in golüyle maçı kazanan Beşiktaş hem soyunma odasında kurduğu planı eksiksiz gerçekleştirdi hem de deplasmanda çok önemli bir galibiyet aldı.Takımda herkes görevini eksiksiz yerine getirmişti ancak Pepe ve Cenk diğerlerinden çok daha üstün oynayıp galibiyette başrol oynadılar.Ben kendi adıma grubun ilk üç karşılaşması için 4 puan toplamanın Beşiktaş adına iyi bir durum olacağını düşünüyordum ancak dün gece gelen galibiyet şimdiden 3 puan yaptı zaten,eğer evimizde oynayacağımız Leipzig maçını da kazanırsak ondan sonra deplasmanda oynayacağımız Monaco'ya yenilsek bile bir şey kaybetmemiş ve iyi bir durumda oluruz.Avrupa sahnelerinde ülke olarak başarıya çok ihtiyacımız var umarım Beşiktaş böbürlenmeden yoluna bu şekilde devam eder.

3 Eylül 2017 Pazar

MİLLİ FİYASKO

Halbuki geceye umutlu başlamıştık.Kimsenin ihtimal vermediği Finlandiya evinde İzlanda'yı yenerek hem Türkiye için hem de Ukrayna için umut verici bir skor elde etti.Fakat bu güzel skor bile bizim oyuncuları teşvik etmemiş maç için.Lucescu zaten o kadar kötü bir 11'i sahaya sürdü ki maç başlamadan benim de kazanma ümitlerim yok oldu.Sol bekte Caner yerine İsmail!Stoper orijinli olmamasına ve lige kötü başlamasına rağmen ve o bölgede Almanya'da oynayan iki oyuncumuz olmasına rağmen tercih edilen Topal!Geçen sene ve bu sene Östersunds maçlarında yerden yere vurulan fakat 4 gol attı diye tekrar göklere çıkarılan Tolga!Fenerbahçe'nin niçin o kadar para vererek aldığını bir türlü anlamadığım,anlayamayacağım iki sezondur kötü top oynayan bu seneye de kötü başlayan ama ne hikmetse hem Fenerbahçe'de hem de Milli takım'da banko oynayan Ozan!Hatta ve hatta Hakan Çalhanoğlu bile,adam frikik olsun diye oynuyor sadece,çünkü ben Hakan'ı milli takımda hiç bir zaman harika top oynarken,oyuna ağırlık koyarken görmedim böyle giderse de görmeyeceğim belli zaten.Bizim adımıza maçın en iyisi Başakşehir'deki oyununun yarısını bile oynayamayan kaptan Emre oldu.Belki kaleci Volkan ile Cenk'de bu kategoride yer alabilirler çünkü en azından mücadele ettiler.Yediğimiz iki golde de net hakem hataları var.İlk gol ofsayt ikinci gol öncesinde top çizginin dışına çıkıyor ve ikinci yarıda yere düşürülen Cengiz'in pozisyonu net penaltı olmasına rağmen hakem oyunu devam ettirdi.Ama maalesef  hakeme kızamıyoruz bile çünkü milli takımımız o kadar rezil bir oyun ortaya koydu ki hakemler o pozisyonlarda doğru kararı bile verseler biz yine de yenilirdik.Bu yenilgiyle işimizi zora soktuk,tabi şansımız var mı derseniz elbette var ama ipler bizim elimizde değil artık.Sözüm ona bazı oyuncularımızın da Milli formanın ağırlığının farkına varmaları gerekir,yedek kulübesinde telefonla oynamak,oyun ve skor aleyhimizeyken gülüp eğlenmek ayıptır,saygısızlıktır.Salı günü oynayacağımız Hırvatistan mücadelesinde bazı şeyler üç aşağı beş yukarı belli olabilir.Tabii bizim kazanmaktan başka şansımız yok ama aynı kadro ve aynı anlayışla ne yazık ki bu imkansız.