
İlk maçında vermiş olduğu rahatlıkla karşılaşmaya başlayan siyah beyazlılar kadroda birkaç rotasyonla sahadaki yerlerini almıştı.Santraforda Aboubakar,savunmanın sağında Beck,orta sahanın ortasında Gökhan ve Necip ve sol bekte ilk maçtada forma giyen Tosic.Maça her iki takımda kontrollü başladı,özelllikle rakibimizin önde basan ve tatlı sert futbolu göze çarpıyordu.Beşiktaş'ın normal oyun kurgusundaki orta sahadaki ikililer sahada yoktu.(Atiba,Oğuzhan-Atiba,Tolgay)bunların yerine mücadele güçleri yüksek olan Gökhan ve Necip tercih edilmişti ki ilk maçın skorunu ve pazartesi oynanacak kritik derbiyi düşündüğümüzde akıllıca bir seçimdi.Hal böyle olunca siyah beyazlıların oyunu kurmada güçlük çekebileceğini düşündüm fakat belirli oranlarda yanıldım.Bunun nedeni oyunun kurulum aşamasından çok hücum bölgesinde atakları bitirici rolü üstlenen Talisca'nın oyunu kurmada defansa kadar gelip top dağıtması ve oyun kurulumuna yardım etmesi oldu.Aynı Talisca ilk 12 dakikada tam üç top kazandı ve son lig maçında yaptığı top kayıplarını unutturdu.Maç kontrollü geçerken Beşiktaş bir anda golü buldu.Talisca getirdiği topu Babel'e verdi Babel tekrar Talisca'ya aktrmak istedi tam savunma araya girdi derken top az ama ilginç goller atan Aboubakar'ın önüne düştü o da topu çatala göndererek takımımızı 1-0 öne geçirdi.Fakat golden 10 dakika kadar sonra İsrail ekibi baskı kurmayı başardı ve kalemizde net pozisyonlar yakalasada kaleci Fabri bu pozisyonlar geçit vermeyerek tüm takıma yine güven aşıladı çünkü Beşiktaş'ta yıllardır süregelen bir kaleci sıkıntısı var ve bu sıkıntıyı şimdilik İspanyol eldiven ile aşmış görünüyor.36.dakikada alışık olmadığımız Beck'ten gerçeketen mükemmel bir ara pası geldi ama sanırsam topun kaleye gideceğini düşünen Aboubakar topa dokunmadı ve net bir fırsattan olduk.İkinci yarının ilk dakikalarıda ilk yarıya benzer bir tablo yaşandı aslında.Rakip önde basmaya çalışıyor ve yine tatlı sert bir anlayışı benimsemişlerdi.53.dakikada güzel paslarla rakip kaleye gelen ekibimiz Q7'nin zayıf şutuyl atağı değerlendiremedi.Zaten eğer Quaresma'da yeteneğinin çeyreği kadar bitiricilik olsaydı hala Avrupa'nın önde gelen kulüplerinde oynuyor olurdu,çünkü onun gibi izlerken keyif veren futbolcular artık eskisi gibi maalesef bulunmuyor.60. dakikada Quaresma yerini Tolgay'a bıraktı ve Talisca sağ kanata Tolgay göbeğe yerleşti.Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu zaten.Üç dakika sonra Hapoel golü buldu, ama sadece golü bulmakla kalmayıp çok net fırsatlar yakaladılar,bu fırsatların bazılarını iyi bir maç çıkaran Fabri engelledi bazılarınıdakendi beceriksizliklerinden dolayı değerlendremediler.Bu dakikalarda oyunun kontrolü tamamen İsrail ekibindeydi ve Beşiktaş'ta gereğinden fazla olan anlamsızca bir rehavet vardı,hatta iyi pas yapabilen takım o anlarda iki pas yapamaz olmuştu ve gereksiz top kayıpları yaşanmıştı.Şenol hoca'da bu durumdan rahatsız oldu ki orta sahayı tekrar kazanmak için 71.dakikada Oğuzhan hamlesini yaptı.Maçın son anlarında oyuna giren Cenk'in şutunda kalecininde büyük hatasıyla top ağlara gitti ve Beşiktaş karşılaşmayı 2-1 kazandı ve son 16'ya ismini yazdırdı.Fakat takımın aklının pazartesi oynanacak olan derbide olduğu çok belliydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder