
Futbol'da Avrupa arenalarında ülkemize en büyük başarıları yaşatmış olan 112 senelik çınarımız Galatasaray bu kez farklı bir tarih yazdı.Tarihinde ilk defa Avrupa kupalarına katılmış olan Ostersunds karşısında bu kez sahadan beraberlikle ayrılarak Avrupa kupalarına temmuz ayında veda etmiş oldu.Geçen haftaki yazımda Belhanda dönecek ama oyun anlamında neler değişecek bakalım demiştim ya hani dün baktım ki hiçbir şey değişmemiş.Plansız,programsız,taktiksiz cimbom seyircisini de arkasına alarak karşılaşmaya baskılı başlasa da pek etkili pozisyonlara girebildiğini söylemek zor.İlk yarı adına akılda kalan şeylerden biri Selçuk'un ara pasında kötü düşünen Linnes ve son dakika da bir metreden topu direğe nişanlayan Sinan'ın pozisyonlarından başka bir pozisyon yok.İkinci yarı da aynı şekilde plansız,taktiksiz başlamıştı ta ki seyirci baskısıyla Carole'yi oyundan alana kadar.Carole oyundan çıktıktan sonra sahadaki kaos durumu daha da arttı ve üçlü savunmanın soluna Linnes,sağına Maicon ve ortalarında Ahmet yer aldı.Çok geçmeden Devre arasında büyük umutlarla transfer edilen Ahmet'in hatasını telafi etmek için topa çıkan Muslera rakibini düşürünce hakem doğal olarak penaltı verdi hatta kalecimizin ister ikinci sarıdan ister direkt olarak kırmızı kart görmesi gerekiyordu fakat hakem bize kıyak geçti.Eğer savunmanın sağında Ahmet ortasında Maicon oynasaydı o penaltı olmazdı ve maçın 60.dakikasında temsilcimiz havluyu atmazdı.Kanatları çalışmayan temsilcimizde stoper oynadığı anlarda bile Maicon,sağ bek Linnes ve sol bek Carole'den daha fazla orta yapması zaten durumun ne kadar içler acısı olduğunu gösteriyor.Tudor'un çok hücüm oyuncusuyla çok gol atılmadığını anlaması lazım,yani iki santrafor olsa bile oraya topu getiremeğinde istediğin pozisyonları bulamazsın Tudor bey.Galatasaray taraftarı haklı olarak takımı,teknik heyeti ve yönetimi protesto etti.Fakat şunu da unutmamak lazım,Tolga Ciğerci alındığında baş tacı yapan,sosyal medya da yönetimden önce Tudor'u takımın başına getirende Galatasaray taraftarıydı.Basın toplantısı ise tam bir komedi şeklindeydi.Gerek gazetecilerin yorum yaparak hocayı eleştirmesi gerekse Tudor'un tercüman Mert'e tercüme edecek fırsat vermeden sürekli konuşması,bahaneleri ve bu takım çok iyi olacak palavraları..Zaten Tudor'un bu kadar konuşması ve elenmeyi doğal karşılamasını anlamak da çok zor.Hatası olan insan çok konuşur der büyüklerimiz.Neyse,dün akşam maalesef Galatasaray tarihine kara bir leke olarak geçti umarım ki takımı yöneten kişiler gerekli dersleri çıkarır ve Galatasaray'ı içinde bulunduğu bu rezaletten çıkarır.Birde şu var geçen haftaki yazımdan sonra bir sağ bek transfer edildi fakat kesinlikle yetmez en az 3 kaliteli isim daha almaları lazım çünkü bu kadro ligde ilk üçe bile giremez.Ve tabiyki son olarak SIR IGOR TUDOR ile en acilinden yolların ayrılması gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder